EĞİTİM SORUNLARI - 1

Eğitim, ülkenin gelişimi ve ilerlemesi için en önemli unsurdur. Geleceğin yöneticilerini, bilim insanlarını, doktorları, öğretmenleri, mühendisleri ve burada sayamadığımız yüzlerce meslek dalında insanları yetiştirecek, şekillendirecek bir sistemdir eğitim. 

eğitim sistemiEğitimin iki ana boyutu vardır: kişisel-ahlaksal gelişim ve akademik gelişim. Kişisel gelişim kişinin kendini tanıması, yeterliliklerinin ve zaaflarının farkına varması ve bu doğrultuda kendini yenilemesi olarak düşünülebilir. Ahlaksal gelişim ise ahlaki normlara, bir arada hoşgörü içerisinde yaşama becerisine sahip olma olarak değerlendirilebilir. Akademik gelişim ise temel pozitif bilimlere, bu disiplinlerin ilkelerine hakim olma, bu yönde kendini geliştirme, yetiştirme faaliyetleri olarak düşünülebilir. Eğitimin bu ana iki işlevi olmazsa olmaz niteliktedir. Birini diğerinin yerine koymak, birini diğerine daha çok ya da az tercih etmek insan gelişimi açısından onulmaz zararlara yol açacaktır. Bu yazımızda özellikle eğitimin akademik boyutu üzerinde duracak, şuanki eğitim sistemimizde bu yönde yaşanan sıkıntılara ışık tutmaya çalışacağız. 

Günden güne laik, bilimsel eğitimden uzaklaşan eğitim sistemi ne yazık ki günümüz teknoloji çağına uyum sağlayamamakta ve çağın gerektirdiği birtakım becerileri öğrencilerine kazandıramamaktadır.
Laik eğitim demek, bilimin yol göstericiliğinde deneye ve gözleme dayalı eğitim demektir. Doğru olduğu düşünülen teorileri kanıtlamaya çalışan, bunun için de sürekli araştırıp deneme-yanılma içerisinde hakikatlere ulaşmaya çalışan bilimin en önemli iki bileşeni eleştirel, sorgulayıcı düşünme ve merak etmedir. Önüne konulan bilgileri akıl süzgecinden geçirmeden, eleştirel düşünme becerisini kullanmadan olduğu gibi kabul eden nesiller zamanla merak duygusunu yitirir. Merak etmemek gelişmenin önünde duran en büyük engeldir. Oysa ki biat kültüründen uzak eleştiriyi, sorgulayıcı düşünceyi kullanan bireyler bitmeyen bir merak duygusu içerisinde yeniliklere açık bir şekilde sürekli sorgulayacak ve kafasında oluşan yeni sorulara cevaplar aramaya başlayacaktır. İlerleme ve gelişme işte bilimi esas alan, her bilgiyi doğru kabul etmeyen, sürekli sorgulayan nesiller ile gerçekleşecektir.  Bu da ancak laik eğitim sistemiyle mümkündür. 

Biat kültürü ise sorgulamadan kabul etme ve inanmadır. Bunu sadece dini kaideler olarak düşünmemek gerekir. Toplumun her alanında insanların önüne konulan her türlü bilgi için geçerlidir bu. Belirli bir guruba, sisteme ya da topluluğa ait fikirlerin, ideolojilerin eleştirilmeden kabul edilmesi aslında robotlaşmış, biat eden insanların oluşmasına neden olur. Dinler dogmatiktir. Dini kaidelere biat etmek şarttır. Bu konuda kimsenin inancına karışılamaz ve kimsenin inancı sorgulanamaz. Herkes inancını özgürce yaşayabilir; fakat eğitim sisteminin toplumun tüm kesimlerinin inancına saygılı, bilimsel düşünce temelinde oluşturulması gerekir. Sorgulamadan gelişmek mümkün değildir. Bu da laik eğitim sisteminin varlığıyla mümkündür. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zıt Anlamlı Kelimeler Sözlüğü

BİR ŞAİR BİR YAZAR PROJESİ

Milli Eğitim Kalite Çerçevesi Modülü Hakkında Görüş ve Öneriler